Source text in English | Translation by Ali Bayraktar (#10759) |
I remember reading once that some fellows use language to conceal thought, but it's been my experience that a good many more use it instead of thought. A businessman's conversation should be regulated by fewer and simpler rules than any other function of the human animal. They are: Have something to say. Say it. Stop talking. Beginning before you know what you want to say and keeping on after you have said it lands a merchant in a lawsuit or the poorhouse, and the first is a short cut to the second. I maintain a legal department here, and it costs a lot of money, but it's to keep me from going to law. It's all right when you are calling on a girl or talking with friends after dinner to run a conversation like a Sunday-school excursion, with stops to pick flowers; but in the office your sentences should be the shortest distance possible between periods. Cut out the introduction and the peroration, and stop before you get to secondly. You've got to preach short sermons to catch sinners; and deacons won't believe they need long ones themselves. Give fools the first and women the last word. The meat's always in the middle of the sandwich. Of course, a light butter on either side of it doesn't do any harm if it's intended for a man who likes butter. Remember, too, that it's easier to look wise than to talk wisdom. Say less than the other fellow and listen more than you talk; for when a man's listening he isn't telling on himself and he's flattering the fellow who is. Give most men a good listener and most women enough note-paper and they'll tell all they know. Money talks -- but not unless its owner has a loose tongue, and then its remarks are always offensive. Poverty talks, too, but nobody wants to hear what it has to say. | Bir keresinde, bazı insanların dili düşüncelerini örtbas etmek amacıyla kullandıklarına dair bir yazı okuduğumu hatırlıyorum, ancak deneyimlerimin bana öğrettiği bir şey varsa, o da büyük bir çoğunluğun dili düşüncelerinin yerine kullandığıdır. Bir işadamının konuşması, insan denen mahlukatın diğer tüm işlevlerini düzenleyen kurallardan daha az ve daha basit kurallarla düzenlenir. Bunlar: Söyleyecek sözün varsa... Söyle! Boş yere konuşma! Söylemek istediğini bilmeden söze başlamak ve söyledikten sonra da devam etmek, ticaretle uğraşan birisinin kendisini ya mahkemede ya da düşkünler evinde bulması anlamına gelir, ki burada ilk seçenek ikinci sonuca giden en kestirme yoldur. Elimin altında hukuk müşavirliği bölümü tutuyorum, bayağı bir masrafı oluyor ama beni mahkemelerde süründürmemek için. Bir kızla çıkarken ya da arkadaşlarınla yemekten sonra havadan sudan konuşurken, Pazar günü okulla yaptığın kır gezisinde çiçek toplamak için molalar veriyormuş gibi uzun uzadıya konuşmanda pek tabii ki hiçbir sakınca yoktur, ancak işyerinde konuşurken cümlelerin arasındaki duraksamaları, mümkün olan en kısa aralıklarda tutmak zorundasın. Söylemlerinde giriş ve sonuç kısımlarını kısa kes ve bir sonrakine geçerken kısa bir süre durakla. Günahkarlara ulaşmak için kısa vaazlar vermelisin ve vaizler uzun vaazlara ihtiyaçları olduğuna inanmazlar. İlk sözü aptallara, son sözü de kadınlara bırak. Et daima sandviçin ortasındadır. Tabii ki tereyağı seven birisi için herhangi bir tarafında birazcık tereyağı olmasının hiçbir zararı yoktur. Ayrıca, şunu da unutma; akıllı görünmek akıllı konuşmaktan daha kolaydır. Karşındaki insandan daha az konuş ve daha çok dinle, çünkü dinleyen bir adam kendini ele vermez ve konuşan adamı pohpohlar. Erkeklerin çoğuna iyi bir dinleyici, kadınların çoğuna da yeteri kadar kağıt verirsen, sana bildikleri her şeyi dökerler. Para konuşur; ancak parayı elinde tutan boşboğaz olursa konuşur, ve konuştuğunda sözleri oldukça kırıcı olur. Aynı şekilde yoksulluk da konuşur, ancak yoksulluğun söyleyeceklerini hiç kimse dinlemek istemez. |